Yirmi liralık taraftar
"Taylor raporu, post-Hillsborough sürecinde, bütün stadyumların tümüyle koltuklu olması gerektiği yönünde tavsiyelerde bulundu ve futbol kulüpleri bu tavsiyeyi dinlemeye karar verdi.
... Arsenal'in kendi stadyumunu geliştirmek için seçtiği yöntemler daha da üzücü oldu. Ipswich maçını izlemek bana 25 kuruşa patlamıştı: Arsenal Hisseleri projesine bakılırsa, 1993 yılının Eylül ayından itibaren kapalı tribüne giriş, asgari 1100 sterlin artı bilet fiyatı anlamına geliyor.
... Genç işçi sınıfı ile alt orta sınıf adamlar, karmaşık ve çoğunlukla sıkıntı yaratan bir dizi sorunu da bereberlerinde geitiriyorlar; teknik direktörler ve başkanlar bu insanların ellerindeki şansı teptiklerini söyleyecek olurlarsa hiç de haksız olmazlar. Üstelik yeni hedef kitle olan orta sınıf yanlızca sahada uslu durmakla kalmayacak, daha çok para da ödeyecektir
...büyük futbol stadyumlarında yaşanan keyif kısmen, başkalarını taşımakla başkalarına sırtını dayamanın bir karışımıdır, çünkü koltuksuz tribünlerde dikilmeyen seyirciler, gerekli atmosferi yaratmak için ötekilere muhtaçtır ve bu atmosfer futbolun belkemiğidir. Koltuksuz tribünler kulüpler açısından en az futbolcular kadar önemlidir; bunun sebebi yanlızca, buradaki taraftarların güçlü tezahüratta bulunması veya kulübe büyük paralar kazandırması değil (bunlar da önemsiz değilse ama) onlar olmasa hiç kimsenin maça gitme zahmetine katlanmayacak olmasıdır."
Yukarıdaki alıntı Nick Hornby'nin Arsenal özelinde İngiliz futbolundaki değişimi anlattığı Futbol Ateşi romanınından. Biz bu değişimi yeni yeni yaşıyoruz. Son Bursaspor maçından sonra çıkan "yirmi liralık taraftar" tartışmasına bir de bu açıdan bakmak lazım.
Yorumlar