Papazın çayırı blogundan , noktasına virgülüne dokunmadan; Anneannemin yüzünde kocaman bir gülümseme, hepimizin kapının önündeyiz, annem de bana tatlı tatlı bakıyor. Allahım bir heyecan sarıyor ki beni, belli afilisinden bir hediye gelmiş. Bacak kadarız ama biliyoruz kardeşim, Anneannem ne zaman yüzünde o ifadeyle gelse, annem ne zaman bana öyle baksa, hoş bir oyuncak benim olmuş oluyor. Heyecanlanıyorum heyecanlanmasına da, bu sefer ki hediye belli ki biraz farklı. Yeşil bir poşetin içinde yaldızlı bir ambalaj var. Biraz şevkim kırılıyor, gömlek mömlek, o tipte bir şey olabilir, onların da oynanacak bir tarafı yok, bir kere usulen giyiliyor sonra da zamanı geldikçe giyilmeye devam ediyorlar. Çok büyük bir merakım yok gömleklere, kazaklara veya o tipte herhangi bir oyunda kullanılamayacak mamüllere karşı, belki bir He-Man oyuncağı veya asker seti çok daha mutlu edecek. Salona geçiyorum, gözler hala üstümde, poşetten ambalajı çıkartıyor sonra o yaldızlı ambalajı hop diye yırtarak açıy...