İsveç'in kibritleri
Eskiden KAV kibritleri vardı, kutularıyla oyun oynadık. Geçenlerde KAV kibritlerinin 2000 yılında Swedish Match tarafından satın alındığını öğrendim. Biraz araştırınca İsveç'in dünya kibrit pazarınında çok önemli bir yeri olduğunu gördüm. İsveç'in bu alandaki gücü ham maddeye kolay ulaşımından kaynaklanıyor. Topraklarının %60'ı orman. Ama rekabet avantajını sağladıkları ham madde ağaç değil, fosfor.
Fosfor ilk olarak 1675'te Almanya'da üretilmiş. Ama üretim süreci biraz sıkıntılıymış. Hennig Brand adlı bir Alman insan idrarından altın damıtmaya çalışırken ortaya ışıldamaya başlayan ve havaya maruz bırakıldığında çoğu zaman kendi kendine tutuşan bir madde ortaya çıkmış. Adam ciddi ciddi rengi benzediği için idrardan altın yapmaya çalışmış, bu da ayrı bir yazı konusu. Fosfor'un adı da Latince ışık saçan kökünden türemiş. Ama bu şekilde üretilen fosforun 30 gramının maliyeti yaklaşık 500 dolara mal oluyormuş. Yani ticari olarak kullanımı çok mümkün değilmiş.
İsveç'in avantajı 1750'de Karl Scheele adında İsveçli bir kimyacının insan idrarı olmadan bol bol fosfor üretmenin bir yolunu bulmasıyla başlamış. Ama kibritlerin ticari olarak üretilebilmesi için iki bilimadamının daha katkısı gerekiyordu. Bunların ilki 1834'te insan sağlığına zararlı olan ve kendi kendine ateş alabilen sarı fosforu, zararsız ve alev alması kontrol altına alınabilen kırmızı fosfora çeviren Gustaf Erik Pasch. Bu yeni buluş İsveç kibritlerine dünya çapında ün sağlamasına rağmen üretim süreci hala çok komplike ve maliyetliydi. Alexander Lagerman'da 1864'te üretim sürecindeki bu problemleri çözmek için bir makine tasarlardı ve toplu üretime geçildi.
Yani iki kimyager ve bir mühendis sayesinde İsveç yaklaşık 150 yıldır kibrit piyasasının en önemli oyuncusu.
Yorumlar