Kayıtlar

Kravat #2

Resim
Daha önce kravat ile ilgili yazmıştım. O zaman ilginç bir şey bulunca asıl konu kaynayıp gitti. Duygu  kravat diye bir nesnenin neden hayatımızda yer aldığını sormuştu. Bu konuda bir kaç teori var ama en çok kabul göreni kravatın Hırvatistan kökeni olduğu. Kravat köken olarak Hırvatça'dan geliyor, yazılışı "Kravata". Hırvat askerlerinin boyunlarına rütbelerini belli etmek için bağladıkları kumaş. 17 yüzyılda XIII. Lui'nin ordusunda yer alan Hırvat paralı askerlerinden esinlenen Paris modacıları bu kumaşı erkek modasına sokuyor. Daha sonra zaman içinde yukarıdaki resimden bugün kullandığımız formuna geliyor.

National Geographic

Resim
1888'den beri yayınlanan bütün National Geographic arşivini 160 GB'lık bir harici bellek'e kaydetmişler.  Bendeki hepi topu 30-40 sayının bile kapladığı alanı düşündüğümde benzer bir arşive sahip olmak için evden bir iki odayı gözden çıkarmak lazım. Bilim teknik'te bir kaç yıl önce kendi arşivini okuyucularına DVD'de hediye etmişti. Uykusuz, uzun geceler geçirmiştim bilgisayarın karşısında. Etiket fiyatı 199 USD. Bizim memlekette satılır mı, satılırsa kaç paraya satılır bilmem?

2009

Resim
Richard Wisemann kendi blog okuyucuları arasında yaptığı ankette herkesten 2009'u 3 kelimeyle tanımlamalarını istedi. Daha sonra gelen cevaplarla aşağıdaki kelime bulutlarını oluşturmuş. Erkeklerinki; Kadınlarınki;

Yazsız sene - 1816

Resim
Bu aralar mevsimler değişti. Yazlar yaz, kışlar kış gibi değil. Küresel ısınma bütün mevsimlerin dengesini bozuyor. Modern tarihte böyle bir dönem daha önce yaşanmış mı merak ettim. Kayıtlara geçen en ciddi mevsim düzensizliği 1816'da yaşanmış. 1815'te Endonezya'nın Sumbawa Adası'ndaki Tambora Volkanı, patlama sonrası oluşan Tsunamilerle birlikte yaklaşık 100.000 kişiyi öldürdü. Bu insanlığın son on bin yılda gördüğü en görkemli patlamaydı. İnsanın kendi eliyle yarattığı patlamaların en büyüğü olan Hiroşima'nın tam 60.000 kat büyüklüğündeydi. Patlamayla atmosfere püsküren toz, kül ve kum dumanı güneş ışınlarını bloke ederek Dünya'nın soğumasına neden oldu. Küresel sıcaklık yaklaşık 1 santigrat derece düştü. Çok ciddiye alınacak bir rakkam gibi gözükmemekle birlikte Dünya'nın termostatı çoğumuz düşündüğünden daha hassas. Patlamayı takip eden yıl sabah donları Haziran'a kadar devam etti ve ekilen tohumların çoğu yeşermedi. Kuzey Yarımküre'nin çoğ...

Evrim ve bebekler

Resim
Bir çok canlı doğar doğmaz annesinden ayrı hayatta kalmayı başarabiliyor. Biz de durum farklı. Çok uzun süre ciddi anlamda bakıma ihtiyacımız var. Tarkan gibi kurtlar, Tarzan gibi şempanzeler büyütmediği taktirde hayatta kalmamız imkansız. Peki Dünyanın efendisi doğduğunda neden bu kadar savunmasız? Sorunun cevabı evrim. Atalarımız bundan yıllar önce iki ayaklarının üzerine doğrulduğunda ağırlıklarını dengelemek için leğen kemikleri dolayısıyla doğum kanalları daraldı. Bu yüzden doğumlar bebeklerin beyni yeterli büyüklüğe ulaşmadan gerçekleşmeye başladı.

Ölüm oranları

Duke Üniversitesinden Ralph Keeney'in araştırmasına göre 1900'lerde insanların kendi davranışları sonucu ölümlerin (sigara, aşırı yemek, alkol/uyuşturucu kullanımı, v.b.) oranı %5 iken bu oran %55'e yükselmiş. Araştırmanın detayını bulamadım. Muhtemelen sadece ABD için geçerli ama sonuçlar gelişmiş ülkelerin geneline yayılabilir. Bizde bence daha da yüksektir.

Rüştü-Valdes, Leo Franco-Ufuk

Resim
Rüştü 2003 yılında Barcelona'ya transfer olduğunda 30 yaşındaydı. Rijkaard'ın Rüştü yerine kaleyi teslim ettiği Valdes ise 21. Bu sene Galatasaray'a transfer olan Leo Franco 32 yaşında, Ufuk Ceylan ise 23. Rüştü Barcelona'ya transfer olduğunda 2002'de Dünya üçüncüsü olmuş Türk Milli takımının kalecisiydi, Leo Franco'nun ciddi bir milli takım kariyeri yok. Rüştü 3 Aralık'ta Türk basınına verdiği röportajda Rijkaard'ın dil sorunu nedeniyle kendisine forma vermediğini, önündeki defansla kendi anadilinde anlaşabilen Valdes'i tercih ettiğini belirtmiş. Galatasaray'ın geri dörtlüsü de tamamen yerli oyunculardan kurulu. Yani yine aynı kriter işlese Leo Franco maçları klübeden izler. Ama besbelli başka bir kriter var ve kale şu anda Leo Franco'nun. Teknik direktörlerin oyuncu seçimleriyle ilgili genelde yorum yapmam. Sonuçta o oyuncu kadrosuyla birebir yaşayan, form durumlarını, psikolojilerini en iyi şekilde bilen takımın teknik direktörüdür....